Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
whirl
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
hızla geri dönmek.
He whirled and faced his pursuers.
Verb
hızla hareket etmek/ gitmek/gelmek.
Verb
(baş) dönmek.
My head began to whirl.
Verb
hızla gitmek/ hareket et(tir)mek.
Noun
fırıldanma, hızla dön(dür)me, dön(dür)üş.
Noun
hızla dönen şey, çevrinti, girdap.
Noun
telâş, acele.
Noun
koşuşma.
Noun
birbirini hızla takibeden olaylar.
Her life was a whirl of parties.
a whirl of pleasures
: zevk ve eğlence kasırgası.
Noun
(a) başdönmesi.
My head is in a whirl
: Başım dönüyor. (b)
in a whirl
: şaşkın, perişan,
karmakarışık, allak bullak.
My thoughts are in a whirl; I must sit down and think
: Zihnim karmakarışık, oturup düşünmeliyim.
Noun
deneme, sınama.
give something a whirl
: Bir şeyi denemek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
give something a whirl
denemek
Verb
whirl of modern life in a big city
büyük bir şehirde çağdaş hayatın girdabı
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.