yük

Turkish-English Translation

  1. charge
  2. Noun liability
  3. burden
  4. cargo
  5. freight
  6. Noun imposition
  7. luggage
  8. Noun shipment
  9. loading
  10. fraught
  11. brunt
  12. plummet
  13. heaviness
  14. millstone
  15. encumbrance
  16. lug
  17. weightiness
  18. lading
  19. weight
  20. load
  21. tax
  22. freightage
  23. cumbrance
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(elektrik) en yüksek güç yükü
peak load
(hava aracı) taşıma yükü
pay load
(okul) sınıfta alınan ders yükü
class load
acele posta yükü
express freight
ağır vergi yükü
heavy taxation
araba yükü
car load
at yükü
horse-load
bir işyerindeki maaş ve ücretlerin mali yükü
paying load
bir mükellefiyet yükü
encumbered with a charge
borç yükü
debt burden
borç yükü
burden of debts
borç yükü
burden of debt
borç yükü
dept burden
Demir yolu ile yük taşımacılığı (NACE kodu: 49.2)
Freight rail transport (NACE code: H49.2) Noun, Trades-Professions
Demir yolu ile yük taşımacılığı (NACE kodu: 49.20)
Freight rail transport (NACE code: H49.2.0) Noun, Trades-Professions
demiryolu yükü
railroad freight
deneme yükü
testing load
deniz ve kara yükü
freight and carriage
Deniz ve kıyı sularında yük taşımacılığı (NACE kodu: 50.2)
Sea and coastal freight water transport (NACE code: H50.2) Noun, Trades-Professions
Deniz ve kıyı sularında yük taşımacılığı (NACE kodu: 50.20)
Sea and coastal freight water transport (NACE code: H50.2.0) Noun, Trades-Professions
deprem yükü
seismic load Noun, Geology
ders yükü
course load Noun, Education-Training
dingil yükü
axle load
dönüş yükü
homeward cargo
dönüş yükü
return cargo
dönüş yükü
return freight
dönüş yükü
cargo homeward
döşeme yükü
floor load
döviz yükü
foreign exchange burden
ekspres yükü
fast freight
elektrik yükü
electric load
emtia yükü
commodity cargo
enflasyon yükü
bite of inflation
etken yükü
factor loading
faiz yükü
interest burden
faiz yükü
burden of interest
fıçı yükü
barrel cargo
gelir vergisi yükü
income tax burden Noun, Public Administration
gemi yükü
sea freight
gemi yükü
maritime freight
gemi yükü
ocean freight
gemi yükü
boatload
gemi yükü
shipload
gemi yükü
ship's freight
geminin yükü
y's freight
geri navlun yükü
homeward cargo
güverte yükü
deck load
güverte yükü
deck cargo
hastalık yükü
burden of disease Noun, Medicine
Hava yolu ile yük taşımacılığı (NACE kodu: 51.21)
Freight air transport (NACE code: H51.2.1) Noun, Trades-Professions
Hava yolu ile yük taşımacılığı ve uzay taşımacılığı (NACE kodu: 51.2)
Freight air transport and space transport (NACE code: H51.2) Noun, Trades-Professions
hava yükü
airfreight
hava yükü
air cargo
İç sularda yük taşımacılığı (NACE kodu: 50.4)
Inland freight water transport (NACE code: H50.4) Noun, Trades-Professions
İç sularda yük taşımacılığı (NACE kodu: 50.40)
Inland freight water transport (NACE code: H50.4.0) Noun, Trades-Professions
iddianın ispatı yükü
burden of argument
ipotek yükü
mortgage charge
iş yükü
work load
iş yükü
workload
iş yükü
working load
ispat yükü
onus probandi
ispat yükü
burden of proof Noun, Law
jet yükü
jet freight
kamyon yükü
(Br) lorry load
kamyon yükü
(US) truckload
kamyon yükü
truckload
kamyon yükü
lorry load
kanat yükü
wing loading
Kara yolu ile yük taşımacılığı (NACE kodu: 49.41)
Freight transport by road (NACE code: H49.4.1) Noun, Trades-Professions
Kara yolu ile yük taşımacılığı ve taşımacılık hizmetleri (NACE kodu: 49.4)
Freight transport by road and removal services (NACE code: H49.4) Noun, Trades-Professions
kömür yükü
haul of coal
kullanıcı yükü
connected load
lastik yükü
tire load
mahkemelerin iş yükü
caseload Noun, Law
masraf yükü
burden of costs
parça eşya yükü
liner freight
şahsi vergi yükü
individual tax burden
satış yükü
sales load
savaş yükü
war burden
savın ispatı yükü
burden of argument
sınıfta alınan ders yükü
class load
sosyal yardım yükü
welfare load
tekerlek yükü
wheel load
tepe yükü
peak load
ton yükü
ton freight
transit yükü
transit cargo
tren yükü
rail freight
tren yükü
railway freight
tren yükü
trainload
uçak yükü
planeload
uçak yükü
air load
uçakta boş yer olduğunda gönderilecek uçak yükü
deferred airfreight
uçuş yükü
flight load
üretim yükü
production load
vagon yükü
carload freight
vagon yükü
coach load
vagon yükü
(US) wagon load
vagon yükü
van load
vagon yükü
wag g on load
vergi yükü
tax bite
vergi yükü
tax- ridden
vergi yükü
fiscal charges
vergi yükü
taxation charge
vergi yükü
tax burden
vergi yükü
fiscal drag
vergi yükü
tax laden
vergi yükü
the taxation
verilen iş yükü
workload
yenilme yükü
failure load Noun, Construction
yolcu yükü
luggage in advance
yük vagonu yükü
carlot
açık yük
shifting cargo
ağır yük
heavy lift
artı yük
positive charge Noun, Chemistry
asgari yük
minimum freight
askıdaki yük
load standing
azami yük
maximum permissable loading
bağlı yük
fixed load
dökme yük
bulk freight
dondurulmuş yük
chilled cargo
elektronik yük
electronic charge
fazla yük
overs
fazla yük
surplus charge
hafif yük
light goods
ilave yük
additional load
kaybedilen yük
wrecked freight
kaybolan yük
wrecked freight
net yük
net load
parça yük
general merchandise
statik yük
static load
sürekli yük
permanent load
tam yük
full load
yük ağı
cargo net
yük almak
to take in freight Verb
yük arabası
market cart Noun
yük arabası
truck Noun
yük asansörü
goods lift
yük boşaltmak
to unlade Verb
yük çokluğu
density of freight
yük dağıtıcısı
freight distributor
yük değeri
value of the cargo
yük denizaltısı
cargo submarine
yük depolama
freight storage
yük donanımı
cargo rigging
yük eğrisi
load curve
yük fazlası
surplus tonnage
yük geliri
cargo revenue
yük gemisi
ship of burden
yük hayvanı
draught animal
yük indirme
breaking bulk
yük kamyonu
freight truck
yük kontrolörü
tally clerk
yük listesi
cargo manifest
yük listesi
cargo list
yük makarası
cargo block
yük olmak
to encumber Verb
yük olmak
to weigh on Verb
yük seferi
cargo passage
yük sevki
load dispatching
yük sigortası
cargo insurance Noun
yük sınırı
load limit
yük tarifesi
cargo tariff
yük tarifesi
cargo rates
yük taşımacılığı
freight business
yük taşımak
to haul freight Verb
yük taşımak
to cart goods Verb
yük taşımak
to carry goods Verb
yük tesisleri
freight facilities Noun
yük teslimi
freight delivery
yük treni
goods train
yük treni
baggage train
yük uçağı
transport plane
yük vagonu
freight truck
yük vagonu
railroad freight car
yüklenmiş yük
load cargo
taşınabilen yük (ticari yük
pay load
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir insan ... şeylerin bütünü
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.