sıfıra yakın
Adjective, Mathematics
mutlak sıfır, devinimleriyle ısı üreten zerreciklerin tamamen devinimsiz kalacakları sıcaklık (bu sıcaklık -273°C dir).
mutlak sıfır
Noun, Chemistry
(uçak) 300 metreden alçakta uçmak
Verb
patlama merkezi: nükleer bombanın patladığı noktadan geçen düşeyin yeryüzünü kestiği nokta.
Noun
öndeki sıfır
Information Technology
değerini sıfıra indirmek
Verb
sıfır temelli (bir tahvili satın alırken ona ödenen yüksek primin elde edilen faizi sıfırlaması
ama temettü vermeyen tahvil
(US) hatırı sayılır bir iskonto yüzdesi ile ihraç edilmiş
tahvilin vadesi geldiğinde bir sermaye kazancı elde eder
ülkenin kişi başına düşen gelirinin kayda değer bir artış göstermemesi durumu
sıfır yerçekimi, (yörüngesinde hareket eden bir cisim vb. üzerinde) görünürde yerçekimi etkisinin sıfır olması.
Noun
başlangıç, birşeyin vukubulduğu zaman.
hücum saati, askerî harekâtın başlama saati.
Noun, Military
(a) başlama saati: herhangi bir işin/olayın başladığı/başlayacağı saat, (b) karar saati, kritik an.
Noun
hedefin tam ortasına nişan almak.
(a) ateşi menzilin/hedefin tam ortasına yöneltmek/ tevcih etmek, (b) (problem çözerken vb. dikkati/düşünceyi)
bir noktada toplamak/teksif etmek/ yoğunlaştırmak
yapı sanayiine başlamak
Verb
aynı satırda satırbaşı
Information Technology
her iki tarafın da bazı tip silahları kesinlikle bulundurmaması şartını ileri süren silahsızlanma teklifi
her satırdaki bir önceki bakiyeyi doğru kontrol eden mekanik bir kayıt yöntemi
bir sayının solundaki önemsiz sıfırların silinmesi
kitap üzerinden katma değer vergisi alınmıyor
stratejik silah olarak bir işe yaramamak
Verb
şu ana kadar hiç kâr getirmemiş olmak
Verb
şu ana kadar hiç kâr getirmemiş olmak
Verb
bugüne kadar hiç kâr yapmamış olmak
Verb
beş yıldan sonra sıfıra inen vergi