kesinlikle, kesin olarak, kat'iyetle, muhakkak, mutlaka.
I'll certainly be there.
Zarf
elbette, tabiî, hay hay, baş üstüne, memnuniyatle.
“Will you help me?” “ certainly, I will.”
Zarf
kuşkusuz, şüphesiz, hiç şüphe yok (ki).
His laziness will certainly lead him to poverty.
Zarf
asla, kat'iyen, elbette ki hayır.
elbette, muhakkak, mutlaka, şüphesiz.
I shall most certainly attend the meeting: Toplantıya mutlaka geleceğim.