kenar, kıyı, sahil, kumsal, yalı.
strand line: kıyı/sahil/kordon boyu.
iplik teli, halatın/kablonun bir kolu, kordon.
three-stranded rope: üç kollu halat.
karaya otur(t)mak.
(a) iplikleri/telleri bükerek halat yapmak, (b) halatın bir kolunu koparmak.
gemiyi karaya oturtmak Fiil
gemiyi karaya oturtmak Fiil