oluş, var oluş, mevcudiyet.
What is the real nature of being? How did the universe come into being?
İsim
varlık, hayat.
I loved her with all my being: Onu bütün varlığımla sevdim.
Our being is an instantaneous flash of light in the midst of eternal night: Varlığımız, ebedî gece ortasında ânî bir ışık parıltısıdır.
The news shook me to the very roots of my being.
İsim
var olan şey, mevcudat.
inanimate being: cansız mevcudat.
İsim
yaratık, mahlûk.
Strange, exotic beings that live in the depths of the sea: Denizin derinliklerinde
yaşayan garip, görülmemiş yaratıklar.
İsim
insan, beşer.
human being: insan.
İsim
Allah.
Supreme being: Allah, Tanrı, Cenabı Hak.
İsim
varlık, kusursuz ve mutlak varlık, fikren ve maddeten var olan şey, gerçek veya düşüncel varlık.
İsim, Felsefe
çünkü, … sebebiyle, -e binaen.
usulüne uygun yemin ettirilerek
çünkü, … sebebiyle, -e binaen.
başkan olmaya razı olmak
Fiil
bilfiil, mevcut.
A theory of that sort is already in being: Bu tür bir kuram zaten mevcuttur.