cesur, yiğit, yürekli, kahraman (kimse).
be brave: Cesur ol!
to be as brave as a lion: aslan gibi cesur olmak.
Sıfat
yakışıklı, güzel, yağız.
Sıfat
mükemmel, fevkalâde, şayan-ı hayret.
Sıfat
savaşçı, muharip (özellikle K. Amerika Kızılderili aşiretlerinde).
Sıfat
cesaretle karşı koymak, göğüs germek.
to brave misfortunes: felaketlere göğüs germek.
to brave out: cesaretle karşılamak.
brave it out! Cesur ol! Cesaretini kaybetme!
Sıfat
görkemleştirmek, muhteşem bir hale getirmek.
Sıfat
övünmek, kabadayılık taslamak.
Sıfat
(zor bir durumu) cesaretle/metanetle vb. karşılamak, yılmamak, fütura kapılmamak.
You must put a good face on it.