(elektrik) paralel bağlantı
yeni bir bağlantı kurmak
Fiil
aktarmasına yetişmek
Fiil
nedensel ilişki
İsim, Mantık
illiyet bağı
İsim, Mantık
sebep-sonuç ilişkisi
İsim, Mantık
nedensel ilinti
İsim, Mantık
(su ikmali) bağlantı zorunluğu
bağ, bağlantı, bağla(n)ma, bağlılık, rabıta.
the connection of the house pipes to the water supply.
İsim
ilişki, ilgi, irtibat, münasebet.
the connection between crime and poverty. a bad telephone connection: fena bir telefon irtibatı.
excellent road and railway connections with the coast.
business connections: iş/ticaret ilişkileri.
build up a business connection with a firm: bir firma ile ticarî ilişki kurmak.
close connections: sıkı ilişkiler.
cut/break off connections: ilişkileri kesmek.
keep up connections: ilişkileri sürdürmek.
This question has no connection with … : Bu sorunun … ile ilgisi yoktur.
İsim
(a) aktarma.
I made a connection at Paris for New York: Pariste New York uçağına aktarma yaptım.
to miss a connection: aktarma yapacağı taşıtı kaçırmak. (b)
gen.
connections: (taşıt araçlarının tarifelerinde) irtibat, bağlantı.
There are connections at Paris for all European capitals.
İsim
(toplumsal/meslekî/ticarî vb.) ilişki, müşteri.
This grocer has a very good connection: Bu bakkalın çok müşterisi vardır.
İsim
connections: aile bağı, kan bağı.
There is family connection between them: Birbiriyle akrabadırlar/aralarında
aile bağı vardır.
family connections: akrabalar.
connection by marriage: hısımlık, dünürlük.
İsim
tanıdık/ahbap muhiti, ahbaplık, şahsî nüfuz ve iltimas sağlayan ilişki.
to form a connection with someone: birisiyle ahbaplık kurmak.
to have important connections: önemli tanıdıkları olmak.
İsim
haberleşme/muhabere irtibatı.
İsim
cinsel ilişki, cinsî münasebet.
İsim
evlilik yoluyla kurulan akrabalık
yeni bir telefon bağlantısı
telefon üzerinden Internet bağlantısı
bir bağlantıyı kesmek
Fiil
biriyle dostluk kurmak
Fiil
telefon bağlantısı kurmak
Fiil
(telefon) temas kuramamak
Fiil
bağlantı sağlayamamak
Fiil
telefon bağlantısı kurmak
Fiil
telefon bağlantısı kurmak
Fiil
gayri meşru cinsel ilişki
…'e gelince, … ile ilgili olarak, münasebetiyle, dolayısıyla.
In connection with your application for a job, we are sorry to tell you that …
bu cümleden olarak, bu cümleden olmak üzere
Zarf
bu durumda/hususta, bu koşullar altında, bu münasebetle, bu durum karşısında.
in another connection:
başka bir düşünce/münasebet/vesile ile.
in what connection: ne münasebetle, hangi vesile ile, ne sebepten.
In what connection did he mention my name?
şehirlerarası telefon bağlantısı
(elektrik) gevşek kontakt
(US) (tren) aktarmaya yetişebilmek
Fiil
(tren) aktarmaya yetişememek
Fiil
bir firma ile iş bağlantı sına girmek
Fiil
bir firma ile iş bağlantısına girişmek
Fiil
uçak aktarması (bağlantısı
uçak aktarması , bağlantısı
aktarma trenine yetişmek
Fiil
biriyle irtibatını kesmek
Fiil
rabıta
İsim, Din ve İnanç
Kanunun Kuvveti
Özel Isim, Sinema
aktarmasız tren bağlantısı
şehirlerarası telefon bağlantısı
(telefon , Br) şehirlerarası telefon bağlantısı
kalabalık bir müşteri çevresi kurmak
Fiil