birinin heyecanını tutmak
Fiil
coşku, coşkunluk, heyecan, hayranlık.
The great leader filled his people with enthusiasm.
İsim
şevk, gayret, istek, heves.
İsim
tutku, tutkunluk, sanat aşkı.
Among his many enthusiasms is a great fondness for Easterm music.
İsim
kuvvetli ilham, dinî cezbe/taassup.
İsim
dışarı çıkmayı canım pek çekmiyor
ilk heyecanın verdiği ateşle
ilk hevesin verdiği şevkle