yerini bulmak/keşfetmek/tayin etmek/tespit etmek, nerede olduğunu bulmak.
locate a town in a map.
The police are trying to locate the missing man.
Fiil
yerleştirmek, bir yerde kurmak/tesis etmek, iskân etmek, (bir yerde) yapmak.
A new school to be located
in the suburbs. Where is the factory to be located?
Fiil
yerleşmek, yurt/mekân edinmek.
After Dad retires he's going to locate in Gürün. Fiil
(a) ölçerek arazi sınırlarını belirtmek, (b) (araziyi) mal edinmek, mülkiyetine geçirmek. Fiil
(tarihini, menşeini, kime/nereye ait olduğunu) tespit etmek.
to locate an event in history. to locate a quotation. Fiil
oturmak, ikamet etmek, sakin olmak. Fiil
kiraya vermek. Fiil, Hukuk
yeni bir büro kurmak Fiil
bir şeyin yerini belirlemek Fiil
(US) bir mülkün sınırlarını tespit etmek Fiil