saatte 30 mil hızla
6 mil kadar yoldan içerde olmak Fiil
saatte 100 km hızla gitmek Fiil
varacağı yere daha üç mil olmak Fiil
istasyondan üç mil uzakta olmak Fiil
on mil katetmek Fiil
kilometrelerce uzanan ormanlar İsim
kilometrelerce uzanan ormanlar İsim
saatte elli mil gitmek Fiil
pek/çok (ileride), fersah fersah, kilometrelerce.
be miles ahead of someone: birini fersah fersah
geçmek, …'den çok ileride olmak.
He was miles out in his calculations: Hesapları baştanbaşa yanlıştı.
The sun went down, but we were miles from home: Güneş battı, fakat biz evden çok (kilometrelerce) uzaktaydık.
en yakın yere … mil uzakta, çok uzak, cehennemin dibi.
a lonely island, 2000 miles from nowhere:
en yakın yere 2000 mil uzakta ıssız bir ada.
kabadayı asker, (komedilerde) kendini metheden asker. İsim
…'den pek uzak değil, …'e yakın.
meskûn bölgeler trafiğinin azami hızını otuz mil ile sınırlamak Fiil
kilometrelerce uzanmak Fiil
arabanın süratini saatte 30 mile indirmek Fiil