[possible]

a possible development

kuvve

as early as possible

mümkün olduğu kadar çabuk

as far as possible

mümkün olduğu kadar

as far as possible

mümkün olduğunca Zarf

as far as possible

mümkün olduğu kadar Zarf

as far as possible

mümkün olabildiğince Zarf

as far as possible

mümkün olabildiği kadar Zarf

as far as possible

mümkün mertebe Zarf

as much as possible

kabil olduğu kadar

as possible

mümkün mertebe

As Soon As Possible

: en kısa zamanda, mümkün olabildiği kadar tez.

as soon as possible (A.S.A.P.)

mümkün olan en kısa sürede

at the best possible rate

en uygun fiyata

at the earliest possible date

bir an önce

at the earliest possible moment

ilk müsait fırsatta, en kısa zamanda.

be insured against all possible risk

her türlü rizikoya karşı sigortalanmak Fiil

be the only possible man for a position

bir görev için tam adamı olmak Fiil

delay price increases as long as possible

fiyat artışını mümkün olduğu kadar geciktirmek Fiil

do one's possible

elinden geleni yapmak Fiil

expedite something as far as possible

bir şeyi mümkün olduğu kadar çabuklaştırmak Fiil

for this to be possible

bunun mümkün olabilmesi için

give all possible details

bütün muhtemel ayrıntıları vermek Fiil

go as near as possible

mümkün olduğu kadar ucuza satmak Fiil

highest possible award

en yüksek ödül

hold the widest possible range of stock

stokta en zengin mal çeşidini bulundurmak Fiil

if possible

kabil

if possible

mümkün olursa

if possible

kabilse

insure against possible accidents

olası kazalara karşı sigorta etmek Fiil

it is not possible

mümkün değildir

keep alone if possible

ama kamarada tek kişi kalmak istemesi fiili

keep alone if possible

gemiyle yolculuk yapan bir kişinin tek kişilik ücret ödememek için kamarayı paylaşmayı kabul etmesi

keep as near as possible to the prices quoted

teklif edilen fiyatlara mümkün olduğu kadar bağlı kalmak Fiil

lowest possible fas

en düşük fiyat

lowest possible price

en düşük fiyat

make it possible for someone to be educated

okutmak Fiil

no ! it's not possible

olmaz

not possible

kabil değil

period of possible conception

gebe kalmanın mümkün olduğu süre

possible

mümkün, imkân dahilinde, kabil.
It is possible to cure tuberculosis. Sıfat

possible

olası, olasılı, olanaklı, muhtemel, olabilir, akla yakın.
Is it possible that he left by rear door? Sıfat

possible

uygun, muvafık, kabule şayan. Sıfat

possible condition

mümkün şart

possible condition

mümkün şart (gerçekleşmesi maddeten veya hukuken olanaklı olan koşul

possible condition

gerçekleşmesi maddeten ya da hukuken olanaklı olan koşul

possible event

olası olay

possible of performance

yapılabilir

possible use

muhtemel kullanma yeri

provisions for possible loan losses

muhtemel istikraz zararları için karşılık

sail up as near as possible

mümkün olduğu kadar yakın seyretmek Fiil

think it possible

mümkün görmek Fiil

think it possible

mümkün olduğunu düşünmek Fiil

think it possible

mümkün olduğuna inanmak Fiil

to be quite possible people

kolay geçinilir kimse

to the extent possible

mümkün olduğunca Zarf

to the extent possible

mümkün olduğu kadar Zarf

to the extent possible

mümkün olabildiğince Zarf

to the extent possible

mümkün olabildiği kadar Zarf

to the extent possible

mümkün mertebe Zarf

try every possible means

her çareye başvurmak Fiil

use every possible means to sth

bir şeyi yapmak için bütün olanakları kullanmak Fiil

very well possible

pek mümkün

whenever it is possible

kabil oldukça

with possible appeal

temyiz edilebilir

within the shortest possible time

mümkün olan en kısa zaman da

within the shortest possible time

mümkün olan en kısa zamanda