[satisfaction]

mahkeme dışı uzlaşma (tarafların bir sözleşme üzerinde vardığı uzlaşma ; taraflardan biri belirlenen
miktarı ödedikten sonra sözleşmedeki yükümlülükle
bir tarafın karşı tarafı sözleşme yükümlülüklerinden ibra etmesi
müşteri memnuniyeti İsim, İşletme
müşteri memnuniyeti anketi İsim, İşletme
tazminat istemek Fiil
ipoteği fek etmek Fiil
ipoteği fekketmek Fiil
ipotek borcunun ödendiğine dair kayıt
ipotek borcunun ödendiğine dair kayıt ydı
memnuniyet göstermek Fiil
işinden tam memnunluk duymak Fiil
(a) birini memnun/hoşnut etmek, sevindirmek; (b) birine tarziye vermek.
misafir memnuniyeti Fiil, Turizm
iş tatmini
(US) çalıştığı işten memnun olma
çalıştığı işten memnun olma
(US) işinden zevk alma
işinden memnun olma
adil tatmin, adil tazmin İsim, Hak ve Özgürlükler
adil tazminat İsim, Hukuk
tatminsizlik
(Br) şirketin ipoteğin kaldırılmasını tescil dairesine bildirdiği belge
tatmin edilmiş müşteri sayısını ve satışları artırmak amacıyla uygulanan satış stratejisi
para tazminatı
mahkemeyi tatmin edecek şekilde ispatlamak Fiil
tatmin, doyum, haz, zevk, hoşnutluk, memnunluk, memnuniyet.
take satisfaction: zevk almak, memnuniyet/haz
duymak.
He took great satisfaction from playing the piano.
İsim
hoşa giden/zevk ve memnuniyet veren şey.
Playing the piano was one of his greatest satisfactions. İsim
memnun/hoşnut/tatmin etme.
to someone's satisfaction: birisini memnun/tatmin edecek tarzda.
Every
detail was worked out to everyone's satisfaction: Bütün ayrıntılar herkesi memnun edecek şekilde hazırlanmıştı.
İsim
kanaat, ikna.
It's been proved to my satisfaction (=I am certain) that you're telling the truth:
Sözlerinin doğruluğuna kanaat getirdim.
İsim
tazmin, tamir, telâfi, onarma. İsim
tarziye.
Sir, you're lying about me, I demand satisfaction: Efendi, bana iftira ediyorsun, tarziye vermelisin. İsim
(borç) ödeme, tediye, tazmin, tasfiye.
make full satisfaction to someone: birinin zararını tamamen
tazmin/telâfi etmek, ödemek.
İsim
tövbe, istiğfar, pişmanlık, kefaret. İsim
bir talebin yerine getirilmesi
bir koşulun yerine getirilmesi
bir anlaşmanın ifası İsim
alacaklılara olan borçların ödenmesi
borçların ödenmesi
mahkemece hükmolunan paranın masraflar ile birlikte ödenmesi
ipoteğin borcunun ödenmesi
(US) ipoteğin fekki
hissedarların muvafakati
paydaş memnuniyeti İsim, İşletme
bir davayı istediği şekilde sonuçlandırmak Fiil