't
(kısaltılmış şekli).
'twas = it was;
'tis = it is.
t.
teaspoon(ful).
t.
telephone.
t.
temperature.
t.
tenor.
t.
tense.
t.
tome.
t.
ton.
t.
town.
t.
transitive.
T testi (istatistikte , iki ortalama değerin arasındaki farklılıkların ölçülmesi
… yok mu? İsim
yanlış anlamayın
şahsınızı kastetmiyorum
aman dokunma politikası İsim
Benimle oynama.
Sanmıyorum.
… yok mu? İsim
Olmadı. Cümle
Tutmadı. Cümle
...mekten zarar gelmez. Cümle
...mekte fayda var. Cümle
...mekte bir sakınca yok. Cümle
değil:

is not, am not, are not, has not, have not
sözcüklerinin kısa şekli. Çoğunlukla
halk konuşma dilinde kullanılır. Resmî yazışmada asla kullanılmaz.
Ain't it truth? Doğru değil mi?
veya
has not'ın halk dilinde aldığı şekil.
'ın kısaltılmışı.

am not, are not, is not, has not” sözcüklerinin kısaltılmışı.
ain't
bütün bunlar yetmezmiş gibi, bunlar da yetmezmiş gibi, üstüne üstlük Zarf
bütün bunlar yetmezmiş gibi, bunlar da yetmezmiş gibi, üstüne üstlük Zarf
para getirmeyen iş
cannot Fiil
Fena değil. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
İyidir. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
İdare eder. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Yuvarlanıp gidiyoruz. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Görmüyor musun?
Anlamadın mı?
= could not.
çok titiz olmak Fiil
üzerinde fazla durmak Fiil
= delirium tremens.
= delirium tremens.
= did not.
Bunu hiç beklemiyordum. Ünlem, Deyim
Çok şaşırdım. Ünlem, Deyim
Aklımın ucundan geçmedi. Ünlem, Deyim
(kısaltılmışı). Fiil
bazen
does not'ın kısaltılmışı olarak kullanılırsa da bu, gramerce yanlıştır.
does not'ın
kabul edilen kısa şekli “
doesn't” dır.

He don't go
denmez,
He doesn't go denir.
Fiil
Çocukluk etme.
Kabalaşma.
Terbiyesizleşme.
Kabalık etme.
Terbiyesizlik etme.
Saçmalama.
Saçmalama.
Boşuna uğraşma. Cümle
Hiç uğraşma. Cümle
bir bunalım döneminde
seçmenleri yönetimi desteklemeyi sürdürmeye çağıran deyim
Fazla kafana takma.
Dert etme.
Fazla kafaya takma.
Çok da kafaya takma.
Yanlış anlama.
ağzında geveleyip durma
bilmek mez miyim
siz karışmayınız !
Kendini kandırma.
bakışlarını kaçırma !
estağfurullah, bir şey değil.
yalancı çıkarma !
Üstüme gelme.
Çok da kafana takma.
Boşver.
Çok da kafaya takma.
Dert etme.
Fazla kafana takma.
Fazla kafaya takma.
Çok fazla uğraşma.
O kadar kasma.
Boşuna uğraşma. Cümle
aldırma
merak etme !
Çok da kafana takma.
Fazla kafana takma.
Çok da kafaya takma.
Fazla kafaya takma.
… yok mu? İsim
… yok mu? İsim
titiz/dikkatli olmak, ayrıntılara çok dikkat etmek, bütün ayrıntılarıyla bildirmek/anlatmak, kılı kırk yarmak.
= Eastern Standard Time.
cin-tonik
= Greenwich mean astronomical time.
= had not.
veya
has not'ın halk dilinde aldığı şekil.
= has not,
have
= have not.
viski
...değilim.
ona tahammül edemiyorum
Elimde değil. Cümle
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Cümle
Aynen katılıyorum. Cümle
Kesinlikle katılıyorum. Cümle
Kelimesi kelimesine katılıyorum. Cümle
Tam aynı fikirdeyim. Cümle
umurumda değil
Nasıl yani?
Anlayamadım.
Duymak istemiyorum!
Hiç aklıma gelmedi.
Bunu hiç düşünmemiştim.
insan akılnı toplayamıyor ki !
sizi tutmayalım
hemen gelmek liyorum
Biz bu saçları değirmende ağartmadık. Cümle, Deyim
Dünkü çocuk değilim. Cümle, Deyim
Ben kaçın kurasıyım. Cümle, Deyim
Sen giderken ben dönüyordum. Cümle, Deyim
Beğenilmedi.
Sevilmedi.
Sayılmaz.
Canın sağolsun.
Önemi yok.
Zararı yok.
Farketmez.
İyi gider. Cümle
Gayet iyi olur. Cümle
Hiç de fena olmaz. Cümle
Gayet iyi gider. Cümle
İyi olur. Cümle
Hiç fena olmaz. Cümle
Yakışır. Cümle
İyi olur. Cümle
Yakışır. Cümle
Hiç de fena olmaz. Cümle
İyi gider. Cümle
Gayet iyi olur. Cümle
… olmasa idi.
If it hadn't been for the snow, we could have climbed tha mountain: Kar olmasaydı dağa tırmanabilirdik.
fark etmez
yürümez
(kısaltılmışı).
aman düşmeyin
= must not (must1).
= normal pressure and temperature.
: gerekmez, gerek yok.
You needn't = need not have told the news, he knew it already: Haberi o
zaten biliyor, senin söylemene gerek yok.
= ought not.
rakamlarımız tutmuyor
Pacific time.
past tense.
pro tempore.
İnanmadı.
Yutmadı.
Öyle demek istemedi.
Standart Uluslararası Ticari Meslek Sınıflandırması
t
dağılım. distribution
T hesabı (bir muhasebe işleminin ya da işlemler dizisinin son evrimini göst
hazine bonosu kısaltması
T eklentisi
T kavşağı
bisiklet fanila
tişört
T cetveli
İngilizce alfabenin 20nci harfi. İsim
T şeklinde şey,
T-bandage: T şeklinde sargı.
T-beam: T şeklinde kiriş.
T-rail: T
şeklinde demiryolu.
T-square: T cetveli.
İsim
T sesi. İsim
günde üç defa.
bir şeyi her bakımdan dikkate almak Fiil
bir şeyi hesaba katmak Fiil
senedin ödenmesi için dava açmak Fiil
Seni ilgilendirmez.
Seni alakadar etmez.
Bu işte bir yanlışlık var.
Bu olmaz/elverişli değildir.
kapı açılmıyor
hele bir … yapsın da görsün, haddine mi düşmüş (şiddetle red/uyuşmazlık ifade eder).
“Jo says he'll
go to town.” “The hell he will!” “Jo şehre gideceğini söylüyor.” “Hele bir gitsin de görsün! = Hele gitsin, ben ona gösteririm! = Haddine mi düşmüş gitmek!”
pul yapışmıyor
gözüken değer

was not: değildi(m). be Sıfat
İlişkimiz yürümüyor. Cümle, Deyim
Birbirimize uygun değiliz. Cümle, Deyim
=
were not
(kıs.).
Tereciye tere satılmaz. Cümle, Deyim
bunu yutmam
Deme ya?
Hadi ya?
twenty fourth letter of the Turkish alphabet

t
Latin asıllı ... dördüncü harfi
t
Fiilden fiil yapma eki
t
İsimden isim yapma eki
t
Trityum elementinin sembolü