yumruğunu masaya indirmek
Fiil
başını taştan taşa vurmak, imkânsız olan işe girişmek, çıkmaza saplanmak, başı belaya girmek.
Büyük Patlama
İsim, Fizik
(argo) sıra ile ırza tecavüz
büyük başarı sağlamak.
Zeki Müren's latest song has really gone off with a bang over here.
(a)
k.d. azimle/gayretle/çok sıkı çalışmak.
I haven't finished this work yet; I'll have to keep banging away at it until this evening: Bu işi henüz bitiremedim; akşama kadar sıkı çalışmam gerekiyor. (b)
argo-kaba biteviye/durmadan sikişmek, mütemadiyen cinsî münasebette bulunmak.
They've been banging away all night: Bütün gece durmadan sikiştiler.
tesadüfen karşılaşmak, ânide karşı karşıya gelmek.
mükemmel, fevkalâde, tam.
That hat is absolutely bang on: Bu şapka mükemmel yakıştı.
Sıfat
(a) gürültü ile (müzik) çalmak.
Bob's at the piano again, banging out the latest popular tunes. (b) (daktiloda) acele/harıl harıl yazmak.
She has been hard at work all day, banging out a new story.
birine karşı haşin davranmak
Fiil
davul çalmak, reklam yapmak.
bir şeyi imkânsızlaştırmak
Fiil
indirimli satışta piyasayı allak bullak etmek
Fiil
çarpmak, hasara uğratmak.
A passing car banged up our fender.
döl düşürten:
Brucella abortus adlı bakterinin hayvanların üreme organlarında yaptıkları ve çok
defa döl düşürten bir hastalık. Bu mikrop sütle insana geçerek ateş, eklem şişmesi, nevraljik ağrı ile beliren Malta humması
(undulent fever) hastalığına sebep olur.
büyük patlama kuramı: “Evren muazzam bir hidrojen kütlesinin patlaması ile oluşmuştur. Genişleme hâlâ
devam etmektedir. Sonra büzülüp bir külçe olacak ve bir devri tamamlayacaktır. Bir devir 80 milyon yıldır.” steady state theory