1. fırlama (argo)
  2. teres (kaba)
  3. piç, gayrımeşru (çocuk), veledi zina.
  4. âdi, düşük, bayağı, pespaye.
  5. (a) alçak, rezil, kepaze (herif).
    I'm going to get you, bastard! Senin canına okuyacağım, alçak
    herif seni! (b) zavallı, biçare.
    The poor bastard broke his leg: Zavallının bacağı kırıldı.
  6. kalp, sahte, uydurma, taklit, hakikî olmayan.
    The architecture was bastard Gothic: Mimari, Gotik taklidi idi.
  7. düzgünsüz, gayrımuntazam.
    bastard quartz.
  8. biraz benzeyen, andıran.
    bastard emeroulds.
  9. Matbaacılık normal boyda olmayan (harf).
veled-i zinâ İsim, Hukuk
aralarında kanuni evlenme yasağı bulunan akrabalar arasındaki gayri meşru cinsel ilişkiden doğan çocuk
evlenmelerinden önce doğan çocuk
sonradan evlenen ana ve babadan
piç mavun
(Eucalyptus botryoides): Avustralyada yetişen çatlak kabuklu bir ağaç.
bangalay ile ayni anlama gelir. İsim
yavşancık
(Veronica spurio): Avrupa ve Asyada yetişen, mavi salkım çiçekler açan kalımlı bir ot. İsim
half title
half title ile ayni anlama gelir. yarı başlık: kitap metninden önce bütün bir sayfaya basılan başlık.
alula (1).
alula ile ayni anlama gelir. kuş kanadının ucundaki 3 ilâ 6 küçük telek.
lânet, müz'iç, müthiş, amansız, baş belası, Allahın belası.
a bastard of a snowstorm.