bütün gün ayakta kalmış olmak Fiil
eski etkinliğini yitirmiş kişi ya da şey
politik kariyeri tükenmiş politikacı
artık kullanılamayacak olan geçmişte kalmış fırsat
kendini gerçekleştirememiş olan kişi
(a) bulunmak, gidip (bir süre kalarak) dönmek.
Have you ever been to Turkey? (b)
Brit.
uğramak, gelip/uğrayıp gitmek.
I see the postman hasn't been yet. (c)
Brit. (vaki) olmak, vukubulmak, yapılmak, meydana gelmek, olup /yapılıp bitmek.
I'm sorry, sir, the meeting's already been.
hayret, şaşılacak şey.
He's been and won first prize! Hayret! Büyük ödülü kazandı.
zarar görmüş, zarara/hasara uğramış.
You look as though you had been in the wars: Savaştan mı çıktın?
bütün masraflar ödendikten sonra.
bütün dualarım kabul olundu
pek tabiî olarak, tahmin edilebileceği gibi.
I expect so: herhalde, (öyle) zannederim.
It is
expected that … : … olabilir/olması muhtemeldir.
It is hardly to be expected that … : … pek muhtemel değildir/ …'e pek ihtimal verilemez.
akıl sır erdirememek akılı sonradan gelmek Fiil
güngörmüş olmak, hayatta çok tecrübe sahibi olmak.
He had been around and become very bored with life:
Çok gün gördü ve artık hayattan bıktı.
kazık yemek Fiil
ödevlendirilmek Fiil
(pilot) uçuş yasağı olmak Fiil
ihmalkârlıktan suçlu bulunmak Fiil
kuşaklar boyunca babadan oğula geçmiş olmak Fiil
(Br) hırpalanmış olmak Fiil
sözü kesilmiş olmak Fiil
bir konuşma yapmak zorunda kalmak Fiil
işini ekonomik nedenlerden kaybetmiş olmak Fiil
gözünden kaçmamak Fiil
birine önemli bir yardımda bulunmuş olmak Fiil
bir yıldır işsiz oturmak Fiil
verilmiş bir önceki bir söz yüzünden başkanlık yapmaktan engellenmek Fiil
haberdar.
defalarca oraya gitmiş olmak Fiil
çok sıkıntılı zamanlar geçirmiş olmak Fiil
çok sıkıntı çekmiş olmak Fiil
üniversite eğitimi görmüş olmak Fiil
memleketçe hüsnükabul görmek Fiil
kendisine bir iş teklif edildi
Yine her zamanki marifetini yaptı.
acaba niye gecikti diyordum ?
Bayağı zaman oldu.
Söylemeyi düşünüyordum.
… olmasa idi.
If it hadn't been for the snow, we could have climbed tha mountain: Kar olmasaydı dağa tırmanabilirdik.
tahmine göre
epey epeyce oldu
öğüdüme kimse kulak asmadı
gözünden kaçmak Fiil
uzun zamandır gereksinimi duyulan bir şeyi sağlamak Fiil
O kedi yine marifetini göstermiş.
evlenecekleri açıklandı
Ok yaydan çıktı.
sınav sonuçları açıklandı
sessiz sedasız gömüldü
katilin adı açıklandı
sigorta atmak Fiil
(talep) yerine getirilmiş
Bunu daha önce konuşmuştuk.
Bunu konuşmuştuk.
feleğin çemberinden geçmiş
kulaklarınız çınlama mış olmalı