blockades -> blockade

  1. İsim, Uluslararası Hukuk abluka
  2. İsim, Askerlik abluka
  3. İsim, Askerlik kuşatma
  4. kuşatma(k), abluka/ muhasara (etmek).
    run the blockade: ablukayı yarmak.
    break the blockade:
    kuşatmayı yarmak.
    raise the blockade: muhasarayı kaldırmak.
  5. engel, mania, gerelti, hail.
    We had difficulty in getting through the bodyguards: Muhafızlardan
    ileriye güçlükle geçebildik.
abluka hattı
yakın abluka
kıyı ablukası İsim
ablukayı feshetmek Fiil
ekonomik abluka
etkili abluka
etkin abluka
ablukayı yarmak Fiil
epidural blokaj İsim, Tıp
epidural blok İsim, Tıp
yiyecek ablukası İsim
yiyecek maddelerinin abluka bölgesine girmesine izin vermeyen abluka
ablukaya almak Fiil
abluka hattı
deniz ablukası İsim
deniz ablukası İsim
deniz ablukası İsim
bir devletin başka bir devlete karşı uyguladığı barışçıl abluka
barışçıl abluka
ilan yoluyla abluka
savaşta deniz kuvvetlerinin bir ablukayı fiilen kurmaya yetmediği zaman
abluka edilmesi istenen bölge sınırlarının ilan yoluyla abluka edilmesi
tesirsiz abluka
resmi abluka
ablukayı kaldırmak Fiil
bir ablukayı zayıflatmak Fiil
ablukayı gevşetmek Fiil
ablukaı yarmak Fiil
ablukayı yarmak Fiil
hükümetin kararına dayanmayan deniz subayının kendi takdir ve girişimi ile yapılan abluka
yerel abluka
ablukanın durumu
ablukayı sıkıştırmak Fiil
ablukayı daraltma
abluka yaran
ablukayı yaran
ablukayı yarmak Fiil