1. taraftarlar, müritler, halefler, bir fikri/kimseyi destekleyenler, maiyet.
    This politician has quite
    a large following in the East.
  2. hayran(lar), tutkun(lar), seyirci(ler).
    That TV show has a large following.
  3. ertesi, müteakip, izleyen, takip eden, arkadan gelen, sonraki.
    the following day: ertesi gün.

    the following events: sonraki olaylar.
  4. şu, aşağıdaki.
    Please send me the following books: Lütfen bana şu kitapları gönderiniz.
  5. aynı yönlü, müsait, destekleyici.
    The sailing boat made good speed thanks to a following wind.
  6. …'den sonra, -yi müteakip.
    following the lecture, tea was served: Konferanstan sonra çay ikram
    edildi.
    following the speech, there will be a few minutes for questions: Nutuktan sonra birkaç dakikayı sorulara ayıracağız.
her yaş grubundan taraftarı olma
yığınların desteğini sağlamak Fiil
halkın çoğunun yandaşlığını sağlamak Fiil
aday taraflar
çok taraftarı olmak Fiil
bunlarla sınırlı olmamakla birlikte aşağıdakiler dahil olmak üzere Zarf, Hukuk
şunlar, aşagıdaki (izahat, not, açıklama, kimse vb.)ler.
The following have been chosen to play in
tomorrow's match: Ali, Veli, Ersin, Nuri, Erol.
reklam kampanyasının devamı
devam kampanyası İsim
(sinema ya da televizyonda) kameradan uzaklaşan sanatçının arkasından kameranın sanatçıyı izlediği çekim
alfabe sırasına göre
aşağıdaki şartlar altında olmak Fiil
aşağıdaki hükümler üzerinde anlaşmıştır (uluslararası sözleşmelerde)
yangın sonrası iş kâr kaybına karşı sigorta
ertesi gün Zarf
bundan sonraki … İsim