1. İsim, Coğrafya menderes
  2. dolanmak, kıvrılmak, dolambaçlı yoldan gitmek, kıvrıla kıvrıla gitmek.
    A brook meanders through the
    meadow. The path meanders up the hill.
  3. başıboş/âvare dolaşmak, gezinmek, dönüp dolaşmak.
    We meandered through the park. The talk meandered on.
  4. tutarsız/insicamsız konuşmak, sözü döndürüp dolaştırmak.
  5. meanders: kıvrım, büklüm, ivicaç, yılankavi/dolambaçlı yol/mecra, labirent, menderes.
  6. dönme hareketi, kıvrımlı/zikzaklı/dolambaçlı devinim, dönüp dolaşma.
  7. kıvrımlı nakış/işleme.
  8. Menderes nehri.
durgun günler geçirmek Fiil
durgun günler geçirmek Fiil