1. İsim ağız dolusu.
  2. İsim lokma.
    He'd had enough and couldn't eat another mouthful (of dinner).
  3. İsim az miktar, nebze.
  4. İsim telâffuzu güç sözcük/kelime.
  5. İsim isabetli/önemli söz.
    to say a mouthful: isabetli söz söylemek.
ısırık
gerçeği söylemek Fiil
isabetli bir şey söylemek Fiil