1. (a) dik oturmak.
    sit up in bed: yatakta doğrulup oturmak. (b) yolunu beklemek.
    sit up for someone:
    birini bekleyerek yatmamak.
    Don't sit up (for me) if I'm late: Gecikirsem beni bekleme, yat.
    sit up late: geç vakte kadar (yatmayıp) oturmak. (c) ilgi göstermek.
    make someone sit up
    k.d. birini şaşırtmak, şiddetle azarlamak.
    sit up to the table: sandalyesini masaya yaklaştırmak.
şaşırmak, korkmak, heyecanlanmak.
geç vakte kadar oturmak Fiil
gece geç yatmak Fiil