1. alttaki, altta/altında bulunan.
    the underlying soil.
  2. temel, esas, bellibaşlı.
  3. zımnî, (anlamı) gizli/kapalı, ancak dikkatli inceleme/tahlil sonunda anlaşılabilen.
    The underlying truth of the situation.
  4. Maliye öncelikli, önceliği olan.
    underlying mortgage.
  5. (bkz: underlie )
tercihli ipotekle teminat altına alınmış tahviller İsim
(US) tercihli tahviller İsim
esas sebep
hikmet İsim, Din ve İnanç
büyük sosyal çalkantıların ardındaki neden
underlier ile ayni anlama gelir. tâbi şirket.
hasar fazlası reassüransından ayrılan asli sigorta
hasar fazlası reasüransından ayrılan asli sigorta
hasar fazlası reasüransında teminat dilimi altındaki sigorta
hasar fazlası reasüransından teminat dilimi altındaki sigorta
önceden mevcut ipotek
daha büyük meblağlı ikinci ipotekten önceliği olan küçük meblağlı ilk ipotek
ayni teminat
opsiyon sözleşmesi konusu olan bir menkul kıymet
(US) garanti olarak bırakmak Fiil