-
Geçişsiz Fiil çok/bol/mebzul olmak.
to abound in fruit: meyvesi bol olmak.
-
Geçişsiz Fiil zengin olmak, çok miktarda bulundurmak.
The book abounds in anecdotes: Kitapta bol bol menkıbe var.
-
Geçişsiz Fiil … ile dolu olmak, kaynaşmak.
The lake abounds with fish: Gölde balıklar kaynaşıyor.