1. Fiil hızlan(dır)mak, süratlen(dir)mek.
    to accelerate economic growth: ekonomik geliştirmeyi hızlandırmak.
  2. Fiil çabuklaş(tır)mak, tesri/acele etmek.
    to accelerate the fall of the government.
  3. Fiil ivmek, ivme kazan(dır)mak, tacil etmek.
    uniform accelerated motion: düzgün hızlanan/ivmeli hareket.
  4. Fiil (ayrıntıları atmak, çalışmayı yoğunlaştırmak suretiyle bir dersi) az zamana sığdırmak.
yola çıkışını hızlandırmak Fiil
ivme İsim, Mekanik
ivme kaydı İsim, Jeoloji
gazlamak Fiil
amortismanı hızlandırmak Fiil
muameleleri hızlandırmak Fiil
muameleleri hızlandırma