1. İsim, Reklamcılık bağlı kurum
  2. sıkı ilişki/ortaklık kurmak, ortak olmak, iştirak etmek.
    Both schools are affiliated with the university.
  3. menşeini bulmak/izlemek.
    to affiliate a language: bir dilin menşeini bulmak.
  4. evlâtlık edinmek.
  5. Hukuk (piç çocuğun) babasını saptamak.
    The mother affiliated her child to John: Annesi çocuğunun John'dan olduğunu saptadı.
  6. Ticaret şube, müessese, kurum.
  7. ortak, yardımcı, üye.
dış ülkedeki bağlı şirket
sermaye yatırım şirketi
bir sermaye yatırım şirketi
(radyo) yerel istasyon
biriyle sıkı ilişkiye girmek Fiil
bir derneğe üye yapmak Fiil
bir kuruluşa üye yapmak Fiil

affiliate with
(ABD): üye olmak/yapmak, katılmak.
to affiliate with a political party:
bir siyasî partiye üye olmak.
to affiliate a member to/with a society: bir kimseyi bir kuruma üye yapmak.
bağlı kuruluş işlemleri İsim
bir derneğe üye olmak Fiil
bir sendikaya üye olmak Fiil
bir derneğe üye olmak Fiil
bir sendikaya üye olmak Fiil