1. İsim, Ekonomi takas
  2. İsim, Ekonomi trampa
  3. İsim, Reklamcılık değiştokuş
  4. becayiş etmek, mübadele usulüyle alışveriş yapmak, mala karşılık para değil mal alıp vermek, takas/trampa/değiştokuş
    yapmak.
    They bartered farm products for machinery.
  5. becayiş, değiştokuş, trampa, takas, aynî mübadele.
  6. değiştokuş yapılan mal, trampa/mübadele metaı.
    He arrived with new barter for the natives: Yerliler
    için yeni bir mübadele metaı buldu.
takas etme yetkisi
müdahalede bulunma yetkisi
takas ticareti yapmak Fiil
takas ilanı
takas anlaşması
satmak, feda etmek, heba/payimal etmek.
barter away one's honor: şerefini/haysiyetini satmak/payimal
etmek.
to barter away one's rights/liberty: haklarını/hürriyetini satmak.
takas işi
takas ekonomisi
Yahudi pazarlığı yapmak Fiil
bezirgânlık yapmak Fiil
takas malları İsim
takas ticareti
takas muamelesi
takas işi
takas ünitesi
gayrisafi değişim ticaret hadleri İsim