1. geç, gecikmiş.
    Your rent was behindhand this month = You were behindhand with your rent this month.
  2. gerilemiş, ger(de) kalmış.
    I'm a bit behindhand with my work: İşimde biraz geri kaldım.
  3. borçlu, borç altında.
    to be behindhand: (a) borç ödemekte geri kalmak, (b) eski/geri kafalı olmak.
ödemelerinde geç kalmak Fiil
kirasını zamanında ödememek Fiil
işini gününe yetiştirememek Fiil