1. (gözleri) sulandırmak, kızartmak (ve bu yüzden) görüşü bulandırmak.
    A biting wind that bleared the vision.
  2. gözleri yaşarmış, ıslanmış, nemli.
    His eyes were blear with tears.
  3. bulanık, donuk, belirsiz, hayal meyal.
  4. bulanıklık, donukluk.
    He was concerned about the recent blear in his vision: Son zamanlarda görüşündeki
    bulanıklıktan endişe duyuyordu.