Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
blear
Cozy
English-Turkish
English-Turkish Translation
(gözleri) sulandırmak, kızartmak (ve bu yüzden) görüşü bulandırmak.
A biting wind that bleared the vision.
gözleri yaşarmış, ıslanmış, nemli.
His eyes were blear with tears.
bulanık, donuk, belirsiz, hayal meyal.
bulanıklık, donukluk.
He was concerned about the recent blear in his vision:
Son zamanlarda görüşündeki
bulanıklıktan endişe duyuyordu.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.