Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (a) ayrılmak, ilişiğini/ilgisini kesmek, bozuşmak, terk etmek.
    to break with one's family/with one's
    former friends/with old ideas.
    to break with the past: tamamen yeni bir hayata başlamak. (b) inkâr etmek, reddetmek, tanımamak.
    to break with tradition: töreleri tanımamak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

break with old ties
eski bağları koparmak Fiil
break with sb
biriyle bozuşmak Fiil
break with something
birşeyle ipleri koparmak Fiil
break with something
birşeyle bağlarını koparmak Fiil
break with something
birşeyden kopmak Fiil
break with the past
geçmişle ilişkisi kalmamak Fiil
break with the past
geçmişle bağlarını koparmak Fiil
break with the past
geçmişten kopmak Fiil
break with the tradition
geleneği bozmak Fiil
break with tradition
gelenekten kopmak Fiil
break even with sb
biriyle alacağı vereceği olmamak Fiil
break off all communication with sb
biriyle tüm bağlantıları koparmak Fiil
break off all communications with sb
biriyle bağlantılarını koparmak Fiil
break off diplomatic relations with a country
bir ülkeyle diplomatik ilişkileri kesmek Fiil
break off relations with sb
selamı sabahı kesmek Fiil
break ranks with somebody
birine karşı çıkmak Fiil
break ranks with somebody
biriyle ters düşmek Fiil
break ranks with somebody
biriyle farklı görüşte olmak Fiil
break up with one another
bozuşmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.