bazı turistlerin başka bir ülkeyi ziyaretlerinde bile kendi tarzlarında yiyecek ve otel tercih etmeleri eğilimi
şişinen birinin foyasını meydana çıkarmak
Fiil
(a) sabun köpüğü/kabarcığı, (b) uçucu/çabuk sönen/ömürsüz şey.
konuşma balonu
İsim, Reklamcılık
South Sea Bubble gibi şirket dolandırıcılıklarını önlemek için çıkarılan kanun
İngiliz kapuskası: lâhana ve patatesle haşlanmış sığır eti.
İsim
köpüklü banyo için yapılmış toz/kristal/sıvı.
İsim
kabarcık bellek kartı
Bilgi Teknolojileri
şeffaf yuvarlak kubbeli küçük otomobil.
İsim
kabarcık odası: elektrikle yüklü parçacıkların hareketini gözlemeye yarayan çok ısıtılmış saydam sıvı içeren odacık.
İsim
balon dansözü: örtünmek için balon kullanarak çırılçıplak veya yarı-çıplak danseden dansçı.
İsim
balonlu sakız, çiklet.
İsim
kabarcık bellek
Bilgi Teknolojileri
kabarcıklı yuva: bazı balıkların yumurtalarının/yavrularının etrafına hava kabarcıklariyle yaptıkları yuva.
İsim
coşmak, taşmak, taşkınlık göstermek, kabına sığmamak, içi içine sığmamak.
She was really bubbling over (with joy).
(Br) dolandırıcılık girişimi
elemeli sıralama
Bilgi Teknolojileri
(kaplıca, tabiî kaynak vb.) şiddetle kaynamak, iri iri kabarcıklar çıkarmak.
kafası fikirlerle dolu olmak
Fiil