1. birinci, en üstün, mükemmel, kusursuz.
    a classic piece of work.
  2. örnek (olacak nitelikte).
    a classic method.
  3. (edebiyat/sanat) eski Yunan ve Roma çağlarına ait.
  4. eski Yunan ve Roma sanatını örnek alan veya taklit eden.
  5. belirli sanat/bilim kurallarına uygun.
    a classic example of mid-Victorian architecture.
  6. ana, temel.
  7. devamlı/kalımlı üslûp ve nitelikte.
    a classic design.
  8. edebî/tarihî değeri olan.
    the classic haunts of famous writers.
  9. ananevî veya tipik.
    a classic comedy routine.
  10. eksiksiz, kusursuz, kesin, tam.
  11. klâsik eser, klâsik eser vermiş olan yazar.
  12. örnek/standard sanat eseri, bu eseri yaratan sanatçı.
  13. kendi alanında kusursuz örnek olacak nitelikte yapıt.
  14. unutulmamaya/örnek alınmaya değer şey.
    His reply was a classic.
  15. (bkz: classicist ). (1-5, 8, 10 için
    classical ile ayni anlama gelir.).
klasik
klasikleşmek Fiil
klasik yazar
klasik tarz giysi
klasik kıyafet
tarihi olay
tipik örnek
bir konuşmayı klasik alıntılarla doldurmak Fiil