ses örtüsü: konser salonlarının tavanına yakın konulan ses panelleri.
anvil ile ayni anlama gelir. incus (2).
sorguç-bulut: dağ tepesini saran bulut.
cloud banner ile ayni anlama gelir.
Büyük Macellan Bulutu
Özel Isim, Astronomi
Macellan bulutu: Güney Yarımküresinde Samanyolunun iki bağımsız yıldızı çevresindeki uzay bulutu.
moleküler bulut
İsim, Astronomi
(atom bombasının patlamasıyla meydana gelen) mantar şeklinde bulut.
son derece mutlu/mes'ut/bahtiyar, saadetinden uçan.
zan altında kalarak istifa etmek
Fiil
Küçük Macellan Bulutu
Özel Isim, Astronomi
(a) şüphe/zan altında.
to be under the cloud: şüphe/zan altında olmak. (b) gözden düşmüş, itibarını
kaybetmiş.
After the fight, he left the town under a cloud.
savaş bulutu/alâmeti/emaresi.
İsim
buhar odacığı/hücresi.
Wilson cloud chamber, expansion chamber ile ayni anlama gelir.
bulutlu orman: çoğunlukla dağların kıyıya bakan yamaçlarında sürekli bulutlarla kaplı olan orman.
İsim
son derece mutlu, mes'ut, saadetten âdetâ uçan.
The newlyweds seemed to be on cloud nine: Yeni
evliler saadetten âdetâ uçuyorlardı.
(US) bir gayrimenkul hakkında dayanaksız olarak yapılan bir hak iddiası veya gayrimenkule konan rehin
şerefiye vb yükümlülükler
rack ile ayni anlama gelir. hareketli küme bulut.
mugalâta yapmak, mugalâtaya/safsataya boğmak, çıkmaza sürmek, büsbütün karıştırmak, asıl konuyu bırakıp
önemsiz işler üzerinde durmak.
Let's not confuse the issue.
birine gölge düşürmek
Fiil
(Ne kadar kötü olursa olsun) her işte bir hayır vardır.
Her işte bir hayır vardır.
tuba ile ayni anlama gelir. hızla yuvarlanan huni biçiminde bulut.
son derece mutlu, başı göklere değmiş, sevinçten uçuyor.
We were on cloud nine when our team won the world championship.
karanlıktan yararlanarak.