1. tabut.
  2. at ayağının ucu (toynaklı kısmı).
  3. tabuta koymak.
mezarını kendisi kazmak, ömür törpüsü olmak, üzüntü veya içki ile ölümünü yaklaştırmak.
bir kimseyi mahvedecek şey.
felaket sebebi, mahvına sebep olan şey.
birinin ölümüne neden olmak Fiil
kurşun tabut
bu benim ölümümü daha da yaklaştırır
mortocu.
(atın tırnağında) parmak, kemiği, toynak içindeki ayak kemiği.
(futbol alanında) gol atma köşesi.
sigara.
tabut levhası.