Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
compromise ...
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
Fiil
...'den taviz vermek
Fiil
...'den ödün vermek
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
compromise
uzlaşma, uyuşma.
compromise
ara-çözüm: bazı şeylerden karşılıklı vazgeçerek varılan anlaşma.
We should settle, our differences
by compromise not by war.
compromise
ortalama çözüm, zıt şeylerin ortası, en uygun hal çaresi.
They agreed on (came to/reached) a compromise
after much negotiation.
compromise
ödün, taviz.
compromise
şöhretini/itibarını tehlikeye koyma(k), şeref ve haysiyetinden fedakârlık (yapmak), şöhretine halel getirme(k).
A compromise of one's integrity.
compromise
uzlaş(tır)mak, uyuş(tur)mak, anlaş(tır)mak, (isteklerinden karşılıklı fedakârlıklar yaparak) ortalama
çözüm bulmak, ikisinin arasını bulmak, uzlaşmaya varmak.
They compromised on several key issues.
compromise
bir işin sonucunu tehlikeye maruz bırakmak.
compromise
aksi tesir göstermek, gayrımüsait/istenmeyen sonuç doğurmak.
Being seen with him compromised my reputation.
compromise
şeref ve haysiyetini ihlâl edecek tavizde bulunmak, haysiyet kırıcı anlaşmaya razı olmak.
Don't compromise
with your principles.
compromise
(a) pazarlıkla/anlaşma ile taahhüt altına sokmak, (b) yola getirmek, anlaşmaya razı etmek.
compromise
tahkimname
İsim, Hukuk
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.