1. Geçişli Fiil şaşırtmak, şaşkına çevirmek.
    The poor election results confounded the government.
  2. Geçişli Fiil yanıltmak.
  3. Geçişli Fiil yalanlamak, delillerle çürütmek, tekzip etmek, aksini iddia etmek, karşı çıkmak.
    to confound their arguments.
  4. Geçişli Fiil yanılıp birbirine karıştırmak, zuhulen aynı zannetmek/saymak.
    He has confounded fact with fancy.
  5. Geçişli Fiil karmakarışık bir hale getirmek, keşmekeşe çevirmek, tarümar etmek.
  6. Geçişli Fiil kahretmek, lânetlemek.
    confound it/you/him/that silly fool!
    etc.: Allah kahretin! Kahrolası! Lânet şey!
  7. Geçişli Fiil utandırmak, mahcup etmek.
  8. Geçişli Fiil (a) yenmek, mağlûp etmek, (b) yoketmek, hezimete uğratmak, mahvü perişan etmek.
  9. Geçişli Fiil israf etmek, gereksiz yere harcamak.
amaç ile aracı birbirine karıştırmak Fiil
bir şeyi bir şeyle karıştırmak Fiil