1. Fiil bağışlamak, (başkalarıyla beraber hayır için para, emek, zaman vb.) vermek, katkıda bulunmak, yardım/teberru
    etmek, iane vermek, payına düşen yardımı yapmak, yardıma/hayır işine katılmak/iştirak etmek.
    We contributed food, clothing and money for the refugees. He contributes to many charities. to contribute ideas, knowledge etc. to a project.
  2. Fiil (gazeteye, dergiye vb.) yazı vermek.
    He contributes articles/poems/stories to many magazines.
maddi imkânlar dahilinde yardımda bulunmak Fiil
kendi payına düşeni ödemek Fiil
birini hizmetlerinden yararlandırmak Fiil
kendine düşen payı vermek Fiil
katkıda bulunma sorumluluğu
katkıda bulunmak sorumluluğu
üretim giderinin bir kısmına katkıda bulunmak Fiil
makale ile katkıda bulunmak Fiil
sermaye katkısında bulunmak Fiil
nakit katkıda bulunmak Fiil
masraflara eşit olarak katılmak Fiil
masrafa eşit olarak katılmak Fiil
mültecilere yiyecek ve giyecek yardımında bulunmak Fiil
üretim masraflarına kısmen katılmak Fiil
para yardımında bulunmak Fiil
para ile iştirak etmek Fiil
gazeteye makale yazmak Fiil
(birlikte) sebep olmak, yol açmak, sürüklemek.
Many things contributed to the downfall of the empire.
Too much alcoholic drink contributed to his ruin.
gazeteye yazı yazmak Fiil
hayırseverlik işine katılmak Fiil
hayırseverlik işine katkıda bulunmak Fiil
gazeteye yazı yazmak Fiil
bilimin ilerlemesinde küçük bir katkısı olmak Fiil
ilmin ilerlemesine katkıda bulunmak Fiil
masraflara iştirak etmek Fiil
masrafa katılmak Fiil
başarıya katkıda bulunmak Fiil
(Br) bir şirketin sermayesine katkıda bulunma zorunluğunda olmak Fiil