(a) yol kavşağı, kavşak (noktası), (b) kesin/önemli hayatî karar verme zamanı, kritik nokta/an, dönüş
noktası. at the crossroads: dönüm noktasında, kritik anlarda, önemli/hayatî karar anlarında. We are at the crossroads: Kesin karar verme zamanımız geldi. (c) yoğun faaliyet merkezi. (d) çeşitli kültürlerin kaynaşma yeri. Paris is one of the crossroads of the world.