1. Geçişli Fiil rahatsız etmek, rahatını/huzurunu/sükûnetini bozmak.
    Don't disturb him now, he's studying.
  2. Geçişli Fiil taciz/tedirgin etmek, endişelendirmek, huzurunu/rahatını kaçırmak.
    The party officials were disturbed
    by the results of the survey.
  3. Geçişli Fiil karıştırmak, düzenini bozmak, altüst etmek.
    Someone has disturbed all my papers.
  4. Geçişli Fiil üzmek, telâşa düşürmek, canını sıkmak.
    a disturbing news.
  5. Geçişli Fiil zahmet etmek, rahatsız olmak.
    Don't disturb yourself, I can do it.
ağızınin tadını kaçırmak Fiil
bozmak Fiil
bir töreni bozmak Fiil
huzurunu kaçırmak Fiil
birinin hesaplamalarını bozmak Fiil
birinin bir şeyden kanuni olarak yararlanma hakkını engellemek Fiil
birinin huzurunu bozmak Fiil
birinin mahremiyetine tecavüz etmek Fiil
bir kimsenin meşru hakkını kullanmasını engellemek Fiil
(okul) sınıfta huzursuzluk yaratmak Fiil
bir anlaşmayı bozmak Fiil
bir yazı masası üzerindeki kâğıtları karıştırmak Fiil
sükûneti/âsayişi bozmak/ihlâl etmek.
trafiğin akışını bozmak Fiil
trafiği karıştırmak Fiil