1. pencere kafesi/demiri.
  2. ızgara, ocak ızgarası.
  3. ocak, şömine.
  4. (maden filizini elemeye mahsus) kalbur.
  5. demir parmaklık.
  6. ızgara/kafes geçirmek, parmaklık koymak.

  7. grate on: (duygularını/hislerini) incitmek, rencide etmek, üzmek, sinirlendirmek.
    His rude
    manners grate on the other people.
  8. gıcırda(t)mak.
    The door grated on its old, rusty hinges.
  9. bozuk/çatlak/tırmalayıcı ses çıkarmak.
    to grate on the ear.
  10. (gıcırtı ile) birbirine sürt(ün)mek.
    to grate the teeth.
  11. rendelemek.
    to grate a carrot. to grate cheese.
  12. (sürtünme ile) aşın(dır)mak.
ızgara
sinir etmek Fiil
sinirini bozmak Fiil