başta, kumanda/idare mevkiinde, dümende.
With our leader at the helm, things are sure to improve.
(gemicilik) baş tutmak
Fiil
dümen kırmak, dümeni karşı tarafa basmak.
(a) yönetimi ele almak.
The situation began to improve soon after the new director took over the helm. (b) dümen başına geçmek.
yönetim/idare başında bulunmak, yönetmek, yedmek, idare etmek.
...'in başında
He was at the helm of a large company.
Zarf
gemiyi rüzgâr yönüne çevirmek.
...'in başına geçmek
Fiil