in the hole

  1. (a) borç içinde, borçlu, (boğazına kadar) borca batmış, (b) (pokerde) ilk çekilip ters kapatılan kâğıt.
    a king in the hole.
(zamanı gelince işe yarayan) üstünlük, avantaj.
His strength in a crisis is an ace in the hole.
kapıyı kapa
sosisli börek
iflas halinde
cebi delik
küçük işyeri
körkütük sarhoş olmak Fiil