in the wrong

  1. yanılmış, hatalı, kusurlu, haksız.
    be in the wrong: haksız/kabahatli olmak, haksız tarafta olmak.

    He knew he was in the wrong, but he refused to concede the point.
    put someone in the wrong: birini haksız çıkarmak.
hatalı olduğunu kabul etmek Fiil
kabahatli olmak Fiil
birini çamura bulamak Fiil
haksız çıkmak Fiil
yanlış zamanda yanlış yerde Sıfat, Deyim
sıkıntıda olmak Fiil
yerinde olmamak Fiil
yanlış yolda olmak Fiil
her yaptığı şeyi yanlış yapmak Fiil
bir şeyi yanlış yorumlamak Fiil
bir tahtası eksik olmak Fiil
tahtası eksik olmak Fiil
tek yönlü yolda ters gitmek Fiil