instantaneous

  1. Sıfat ânî, ansızın, bir anlık, ânında/kısa zamanda olan.
    an instantaneous explosion: ânî bir patlama.

    Death was instantaneous: Ölüm ânî oldu.
    His reaction was instantaneous: Derhal tepki gösterdi.
ani hareket
ani suç (tek bir fiil ile meydana gelen suç
ani ölüm
anında developman
tek bir fiil ile meydana gelen suç
tek bir fiil ile meydana gelen suç İsim
ani suç İsim
hemen fotoğraf çekip verme