1. Fiil araya koymak, (iki şeyin arasına) yerleştirmek/sıkıştırmak.
    to interpose an opaque body between a light and the eye.
  2. Fiil araya girmek.
    interpose between two persons who are quarelling.
  3. Fiil barıştırmak, arabuluculuk yapmak.
  4. Fiil söze karışmak, müdahale etmek, soru/fikir ortaya atarak konuşmayı kesmek.
    She interposed an objection.
birinin otoritesine müdahale etmek Fiil
veto etmek Fiil
itirazda bulunmak Fiil
bir gözlemde bulunmak Fiil
araya bir itiraz koymak Fiil
bir kavgaya müdahale etmek Fiil
göğüslemek Fiil