1. İsim, Reklamcılık reklam müziği
  2. şıngırda(t)mak, çıngırda(t)mak, şıngılda(t)mak, tıngırda(t)mak.
    The sleigh bells jingle as we ride.
    He jingles his keys. The money in his pocket jingled.
  3. şıngırdatarak gitmek/hareket etmek.
    The sleigh, decorated with bells, jingles along the snowy road.
  4. (şiir, müzik vb.) tekdüze/muttarit seslerle tekrarla(n)mak.
  5. kafiye yapmak.
  6. şıngırtı, çıngırtı, tıngırtı.
  7. şıngırdayan (nesne).
  8. tekdüze/muttarit ses.
  9. tekerleme, tekerleme şeklinde kafiyeli şiir.
  10. (İrlandaya/Avustralyaya özgü) iki tekerlekli kapalı araba.
cebindeki (parayı) şıkırdatmak Fiil