1. (kolayca) bükülür, eğilir, katlanır, oynak.
    A pianist has to have limber fingers.
  2. çevik, esnek.

  3. limber up: çevikleş(tir)mek, çeviklik/esneklik kazan(dır)mak, alış(tır)mak.
    We did some exercices
    to limber up before the game. to limber up one's wits before an exam.
  4. topu toparlağa/top arabasına bağlamak.

  5. limbers
    den. boşaltma oluğu: gemi iç omurgasının iki tarafında suları toplayıp pompa kuyusuna
    akıtan oluklar veya delikler.
(yarışa , maça , vb çıkmadan önce) ısınma hareketleri yapmak Fiil