1. kapa(t)mak, sıkışıp/kapanıp kalmak.
    The ship was locked in ice. The secret was locked in her heart.

    to lock oneself in: kapanmak, kapalı kalmak.
kazancı tahsil etmek Fiil
kazancı tahsil etmek Fiil
kâr dağıtmamak Fiil
odaya girip kilidini kapatmak Fiil
birini içeri kapatmak Fiil
hapsetmek Fiil
yükümlülük, taahhüt, bağlılık, mecburiyet, zorunluluk, sınırlılık. İsim