(a) dayak, kötek, patak, yenilgi.
He had taken a lot of lumps growing up in the city. (b) azarlanma, paylanma, hak edilen ceza, ağız payı.
get/take one's lumps: ağzının payını almak.
The outspoken mayor had to take his lumps from the press.
give someone his lumps: birisine ağzının payını vermek.